KÖKLERDEN KODLARA: TÜRK KÜTÜPHANECİLİĞİ KÜRESEL LİDERLİK VE DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN KAVŞAĞINDA
- TKD Istanbul Subesi
- 1 Kas
- 2 dakikada okunur

Değerli Meslektaşlarımız,
TKDHub-İstanbul Bülteni’nin ilk sayısına gösterdiğiniz yoğun ilgi ve verdiğiniz destek için en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. İlk sayının heyecanıyla yola çıkarken bültenin içeriğini tamamen sizin mesleki çalışmalarınızın ve vizyonunuzun belirleyeceğini belirtmiştik. Bugün, bu misyonla hareket ederek, yine sizlerden gelen birbirinden değerli makaleler, röportajlar ve etkinlik raporlarıyla hazırlanan ikinci sayımızla karşınızdayız.
Bu bülten, sadece bir yayın olmanın ötesinde; Türk kütüphanecilik camiasının enerjisini küresel standartlara olan uyum yeteneğini ve en önemlisi, mesleki dayanışma kültürünü temsil ediyor. İkinci sayımızın başlığı olan "Köklerden Kodlara" ifadesi, tam da bu sayının ruhunu özetliyor: Tarihi nadir eserlerimizi koruma çabalarımızdan, Yapay Zekâ'nın sunduğu en yeni dijital teknolojilere kadar uzanan geniş mesleki etki alanımızı gözler önüne seriyor.
İkinci Sayımızın Odak Noktaları: Küresel Etki ve Dönüşüm
Bu zengin içerik, mesleğimizin yaşadığı dönüşümü net bir şekilde ortaya koyuyor. Yerel vizyonumuzun küresel alana nasıl rehberlik ettiğini gururla görüyoruz. Rami Kütüphanesi, Burdur İl Halk Kütüphanesi ve Banaz Agro-Kütüphanesi gibi öncü uygulamalarımızın, EBLIDA-ELAN’ın prestijli “Yeşil Kütüphaneciler El Kitabı” içerisinde ve IFLA kısa listesinde yer alması, sürdürülebilirlik alanındaki liderliğimizi belgeliyor. Bu başarılar, kütüphanenin sadece bilgi kaynağı değil, aynı zamanda iklim eylemi ve toplumsal kalkınma için harekete geçirici bir güç olduğunu gösteriyor.
“Köklerden Kodlara” temasının merkezinde YZ yer alıyor. IV. Uluslararası BBY Sempozyumu raporunda ele alınan YZ ve dijital dönüşüm konuları ile II. Nadir Eserler Konferansı’nın YZ odağı, mesleğimizin geleceğini şekillendiriyor. Ayrıca, Açık Bilim ve Patent Paradoksu üzerine görüş yazısı, bilginin serbest dolaşımı ile fikri mülkiyet hakları arasındaki kritik hukuki dengeyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
COVID-19 pandemisinin kütüphane kullanım alışkanlıklarına etkisini inceleyen araştırma, mesleğimizin krize karşı dayanıklılığını ve dijitalleşmeye hızla uyum sağlama yeteneğini ortaya koyuyor. Bu süreç, sadece hizmetlerimizin dijitalleşmesini değil, aynı zamanda Tıp Kütüphaneleri örneğinde olduğu gibi, bilgi merkezlerinin sağlık, eğitim ve eşitsizliklerin azaltılması gibi küresel Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile ne kadar doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.
Kütüphanenin geleneksel rollerinden uzaklaşarak birer yaşam ve üretim merkezine dönüşümünü destekleyen uygulamalar da bültenimizde yer alıyor. “Yaratıcı Okuma” ve “Kütüphanede P4C” yaklaşımları, kütüphane personelinin birer kolaylaştırıcı ve rehber olarak pedagojik roller üstlendiğini gösteriyor. Sabancı Üniversitesi’ndeki FabLab/Collaboration Space örneği ise “tüket” yerine “üret” kültürünün kütüphane mekânlarına nasıl uygulandığını kanıtlıyor. Ayrıca Kütüphane Diplomasisi ve IFLA CPDWL Koçluk deneyimleri, mesleki gelişimde uluslararası ağların ve liderliğin hayati önemini vurguluyor.
Bu ikinci sayının meslektaşlarımız için ilham verici bir referans noktası olacağına inanıyoruz. Mesleki dayanışmayı bir kez daha canlandıran, bu zengin içeriği oluşturan tüm yazarlara ve katılımcılara TKDHub-İstanbul adına en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Geleceğimizin inşasında bilginin ve aklın rehberliğini bize miras bırakan, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, aramızdan ayrılışının 87. yıldönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz. O’nun "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözü, kütüphanecilik mesleğinin rehberlik görevinin ve bilginin üstünlüğünün en güçlü ifadesidir. Bu vizyon, çalışmalarımıza ışık tutmaya devam edecektir.
Bilgiye ve birbirimize olan bağlılığımızın gücüyle nice başarılı projelere imza atmayı diliyorum.
Saygılarımla,
Bahar Biçen Aras
