top of page

KURUMSAL İLETİŞİMDE TASARIMIN GÜCÜ: GÖRSEL DİLİN ROLÜ


Hilal TAŞCI                                                    T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Hilal TAŞCI T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Dijitalleşen dünyada kurumların kendilerini ifade biçimleri hızla değişiyor. Yazılı açıklamalar, uzun  raporlar veya duyurular artık yeterli değil; bilginin görünürlüğü, erişilebilirliği ve anlaşılır hâle gelmesi  için güçlü bir görsel dilin olması gerekiyor. Bilgi profesyonelleri olarak bizler de bu dönüşümün tam  merkezindeyiz. Kütüphanelerin tanıtımından kurumsal iletişime, sosyal medya yönetiminden dijital  içerik üretimine kadar uzanan geniş bir yelpazede tasarım becerileri, mesleki yetkinliğimizin bir parçası  haline gelmiştir. Bilgi merkezi olan kütüphanelerin etkili bir görsel dil geliştirmesi: 






• Kurum kimliğini güçlendirir, 

• Topluma güven verir, 

• Sunulan hizmetlerin daha anlaşılır olmasını sağlar, 

• Hedef kitleye ulaşmayı kolaylaştırır, 

• Kütüphaneyi dinamik, aktif ve güncel bir kurum olarak gösterir. Tam da bu noktada  kütüphanecilerin temel tasarım bilgisine ve görsel algı farkındalığına sahip olması hem  içerik üretim süreçlerini hem de kütüphanenin dijital imajını doğrudan etkiliyor. 


Tasarım ile Tanışma Hikâyem 


Tasarım dünyasına olan ilgim üniversite yıllarında Prof. Dr. Umut AL Hocamızdan seçmeli olarak aldığım  “Bilginin Görselleştirilmesi” dersiyle başladı. Bilginin grafikler, şekiller, renkler ve tipografi aracılığıyla bir  anlatıma dönüşmesi beni çok etkilemişti. Bir ödev için tasarım platformlarını kullanmak zorunda  kalmıştım ama bu zorunluluk zamanla keyfe ve meraka dönüştü. Verilerin görselleştirilmesinin ne kadar  güçlü bir iletişim yöntemi olduğunu o zaman fark ettim. Bu süreç ve sonrası beni sokak fotoğrafçılığına,  grafik tasarım kurslarına ve farklı online eğitimlere yönlendirdi. Böylece yalnızca bir tasarımı “beğenip  beğenmemeyi” değil, tasarımı okumayı, bir görselin neden etkili olduğunu çözmeyi ve kurumsal  iletişimin görsel boyutunu analiz etme bakış açısını kazandım diyebilirim (Bu süreç halen devam ediyor :) Zamanla Photoshop, Illustrator, InDesign ve Canva gibi programları öğrenerek bu becerileri daha profesyonel şekilde kullanmaya başladım. Canva programını oldukça pratik bulsam da özgünlük  konusunda beni sınırladığı için özellikle kurumsal işlerimde daha çok Adobe programlarını tercih  ediyorum. 


Halk kütüphanesinde başladığım görevimde, tasarımın sahadaki etkisini doğrudan gözlemleme fırsatım  oldu. Etkinlik afişlerinin hazırlanması, sosyal medya gönderilerinin oluşturulması, fotoğraf çekimleri,  web sayfası yönetimi ve tanıtım materyallerinin tasarlanması… Tüm bu çalışmalar kullanıcılarla  kurduğumuz bağı güçlendirdi. Çünkü doğru görsel dil, sadece bir etkinliği duyurmakla kalmıyor;  kütüphanenin kimliğini, enerjisini ve hizmet anlayışını da aktarıyordu. 


İl Müdürlüğündeki görevimde ise tasarımın kurumsal ölçekte nasıl bir güç olduğunu daha kapsamlı  gördüm. Ankara’nın kültürel etkinlikleri, fuarlar, projeler, tanıtım kampanyaları, web sayfası  güncellemeleri ve basılı materyallerin hazırlanması sırasında kurumsal kimliğin tutarlılığını sağlamak çok daha kritik bir hâle geldi. Bir şehrin tanıtımında kullanılan renkler, tipografi tercihleri, görsel tarz ve  içerik dili; kurumun profesyonelliğini ve vizyonunu doğrudan yansıtıyor. Bu süreçlerde tasarımın ne  kadar stratejik bir araç olduğu her adımda kendini hissettiriyor. Burada özellikle son zamanlarda broşür  tasarımları ve kitap basım süreçlerinde aktif görev aldığım için InDesign programını daha yoğun kullanır  hâle geldim. Farklı içerik türleri üzerinde çalışırken her seferinde yeni bir özellik öğrenmek, tasarımda  hem teknik hem yaratıcı anlamda gelişmeme katkı sağladı ve bu öğrenme süreci beni gerçekten mutlu  eden bir süreç oldu.


Kurumsal iletişimde tasarım sürecinde hem halk kütüphanesinde hem de İl Kültür ve Turizm  Müdürlüğü’nde edindiğim deneyimler, görsel üretim süreçlerinde dikkat edilmesi gereken bazı temel  ilkeleri benimsememi sağladı.  


• Öncelikle tasarımda hiyerarşi büyük önem taşıyor; başlık, alt başlık ve içerik bölümlerinin  düzeni, kullanıcının mesajı doğru okumasını kolaylaştırıyor.  

• Tasarımda kullanılacak fotoğraf veya videoların çözünürlüğü yüksek olmalı; bulanık, karanlık ya  da profesyonellikten uzak görseller kurumsal algıyı olumsuz etkileyebilir.  

• Hazırlanan her tasarımda kurumun logosuna, iletişim bilgilerine ve gerekiyorsa kullanım  kılavuzunda belirlenen kurumsal kimlik unsurlarına yer vermek, görsel bütünlüğü güçlendirir. • Doğru tipografi seçimi, kurumun ciddiyetini ve kimliğini yansıtırken; kullanılacak renklerin  kurumsal renklere uyum sağlaması ya da bu renklerden oluşturulmuş bir palete dayanması  görsel dili daha profesyonel kılar.  

• Tasarım programlarını bilinçli seçmek de sürecin önemli bir parçasıdır: Fotoğraf düzenleme için  Photoshop, pratik içerikler için Canva, kurumsal kimlik çalışmaları (logo, kartvizit, afiş, broşür,  vs.) ve vektörel tasarımlar için Illustrator, çok sayfalı (dergi, katalog, kitap, vs.) materyallerde  InDesign, video kurgu ve animasyonlar için Premiere, After Effects gibi araçların işlevlerini  bilmek tasarım kalitesini belirleyen unsurlardır.  

• Ayrıca dijital platformlarda paylaşılacak içeriklerin boyutlarının mecraya uygun hazırlanması ve  kurumsal hesaplarda kullanılan bilgilerinin doğruluğunun mutlaka teyit edilmesi, güvenilir bir  iletişim için vazgeçilmezdir. Maddeler halinde belirttiğim bu genel ilkeler hem sahadaki  uygulamalarım hem de aldığım eğitimler sonucunda kurumsal iletişim alanında tasarım  yaparken benimsediğim temel ilkeler hâline gelmiştir. 


Yapay zekânın da tasarım araçlarına entegre edildiği bu dönemde, bilgi profesyonelleri olarak bizlerin hem teknolojiyi kullanabilmesi hem de tasarımın temel ilkelerini bilmesi, kurumsal iletişimde önemli  bir avantaj yaratıyor. Yapay zekâ hızlı üretim sağlayabilir; ancak tasarımı yapan kişinin estetik bakış açısı,  hedef kitleyi tanıması, kurum kültürünü görsele doğru şekilde yansıtması hâlâ en değerli unsur olarak  öne çıkıyor. 


Bilgi çağında bilgi profesyonelleri olarak sahip olmamız gereken yetkinlikler her geçen gün çeşitleniyor.  Artık yalnızca bilginin düzenlenmesi, erişimi ve yönetimi değil; bilginin doğru, güvenilir ve etkili bir  şekilde sunulması da mesleki sorumluluklarımız arasında yer alıyor. Bu nedenle bilgi okuryazarlığı çatısı  altında; 


Haber okuryazarlığı, 

Finansal okuryazarlık 

Dijital okuryazarlık, 

Kültür okuryazarlığı, 

Sanat okuryazarlığı, 

Görsel okuryazarlık gibi çok boyutlu becerilere sahip olmak artık bir tercihten öte, mesleğin  doğal gerekliliği hâline gelmiştir. Bu beceriler içinde özellikle görsel okuryazarlık, günümüz  iletişim ortamında kritik bir konuma sahiptir. Görsel okuryazarlık; bir görseli doğru anlamayı,  yorumlamayı, eleştirel bir gözle değerlendirmeyi ve gerektiğinde etkili görsel iletişim  uygulamaları oluşturabilmeyi kapsar. Kurumsal iletişimde görev alan bir bilgi profesyoneli için  bu, yalnızca estetik tercihleri değil; mesajın gücünü, kurumun kimliğini ve kullanıcıya ulaşma  biçimini doğrudan etkileyen stratejik bir yetkinliktir. 


Bizler bilgiyi talep edenle bilgi kaynakları arasında köprü görevi gören kişiler olarak, bilginin görünür,  anlaşılır ve etkili hâle gelmesini sağlamakla yükümlüyüz. Tasarım ise bu süreçte çoğu zaman “sessiz” ama etkisi son derece güçlü bir ortağımızdır. Doğru hiyerarşi, nitelikli görsel seçimi, tutarlı tipografi,  kurumsal dile uygun metin tasarımı ve dijital platformların gerektirdiği teknik ölçüler; kaliteli bir  kurumsal iletişimin temel yapı taşlarını oluşturur. 


Kısacası, bu sessiz ortağın yani tasarımın güçlenmesi hem kurumların hem de bilgi profesyonellerinin  elindedir. Kurumsal iletişimde aktif rol alan meslektaşlarıma önerim; tasarımı yalnızca estetik bir süreç  olarak değil, kurumun kimliğini pekiştiren, bilginin değerini artıran ve kullanıcıya ulaşmayı kolaylaştıran  stratejik bir araç olarak görmeleridir. Sürekli öğrenme, kendini geliştirme ve dijital dünyanın gerektirdiği  yeni becerilere açık olma hem mesleğimizin niteliğini yükseltecek hem de kurumlarımızın  görünürlüğüne değer katacaktır. 


ree


bottom of page